Artık idealler; iyi bir üniversiteden mezun olup, kurumsal bir şirkette işe başlayıp, yıllar içinde kariyer basamaklarını çıkmak gibi gelenekselleşen kalıpların dışına çıkıyor. Devir artık, dizüstü bilgisayarınız ve internet erişiminizde istediğiniz noktadan hayata bağlanma devri!
Bir şirket ofisinde sabit bir noktada çalışmak yerine Bali’de deniz kıyısında, Los Angeles’ta bir kafede, Chiang Mai’de tapınaklara bakan bir kafede işinizi yapmak kulağa fantastik gelmesin. Günümüz dünyasının en popüler çalışma modeli dijital göçebelerle tanışma zamanı!
“Dünya parmağının ucunda” cümlesini seyahat ve işle birleştiren dijital göçebeler dünyanın dört bir noktasında hızla yayılıyor.
Peki, Y kuşağı ile hayatımıza giren dijital göçebe ne demek, dijital göçebe kime denir?
Y kuşağının bağımsız olma ve özgür hareket etme arzusu ile ortaya çıkan dijital göçebe, çevrimiçi olmanın neredeyse evrensel olduğu ve erişim araçlarının uygun fiyatlı olduğu dünyada iletişimi “istediği yerden” kurmak istiyor. Erişimin kolaylaştığı yeni dünya düzeninde mobil çalışanlar da sürekli artıyor. Nerede olduğunuzun önemi olmadan, mekândan bağımsız olarak mesleklerini icra edebilen dijital göçebelerin en büyük motivasyonu birden çok dünyayı, farklı kültürleri deneyimleme arzusu. Elbette bu tanıma bir ofis odasında, 09.00-18.00 arası kalıplaşan mesai saatlerine bağlı kalmama isteğini de eklememiz gerek!
Özgür ruhlu gezginler olarak ifade edeceğimiz dijital göçebelerin yaşamayı tercih ettiği en popüler 25 destinasyonu, geçtiğimiz aylarda Gapyearescape.com sitesi mercek altına aldı. Jabiroo ekibi olarak biz de, bu listeden yaşamayı hayal ettiğimiz 5 şehri sizler için seçtik.
San Francisco, ABD
Hippi kültürünün doğum yeri, yokuşları, geleneksel tarihi tramvayları, Golden Gate köprüsü ve sürprizleriyle San Francisco... San Francisco, her an sizi şaşırtacak gelişmelerin ve yeniliklerin yaşandığı bir şehir... Özgür, ılımlı atmosferinde yaratıcı düşünceler, projeler hız kesmiyor. Bugün, sizin duymadığınız bir uçan kaykay projesi varsa, bunun çalışmaları çoktan San Francisco'da başlamış olabilir! Golden Gate Köprüsü’nden geçip, Golden Gate Parkı’nda zaman geçirmenin, Alcatraz turuna katılmanın yanı sıra bu şehri arka sokaklarında keşfedin!
San Francisco’da Mutlaka Yapın!
- “Turtle Hill” olarak adlandırılan Grand View Park'a gidip nefes kesen manzaraları seyre dalın. Açık bir havaya denk gelirseniz okyanus, körfez ve şehir manzaralarına karşı keyif yapın.
- Mission District'in uzun caddesi Balmy Alley, şehirde görebileceğiniz en güzel duvar resimlerine ev sahipliği yapıyor. Bu rengarenk caddede sevginin bambaşka tanımlarıyla birlikte haksızlıklar üzerine sert söylemlerini duvar resmi halinde görebilirsiniz.
- The California Academy of Sciences merkezini ziyaret edin ve beyninizi harekete geçirin! İçerisinde, 1.5 milyon bitkiyle kaplı "yaşayan çatı"nın yer aldığı merkezde harika bilim sergileri düzenleniyor.
- Gerçek bir hayvan severseniz KitTea Cafe'de bir kahve molası verip, kafenin asıl sahibi olan kedilerle zaman geçirebilirsiniz.
Porto, Portekiz
Duoro Nehri kıyısında kurulan Porto, okyanus kıyısına komşu olsa da ruhunda sıcak bir Akdeniz insanı barındırıyor. UNESCO Dünya Mirası listesine alınan tarihi merkezi, yeme-içme durakları, zengin yaşam kültürüyle "ilk bakışta aşk" tanımını karşılıyor. Sokak sanatı, son teknoloji mimari yapıları, leziz şarapları, sanat ve tarih derslerinin gerçeğe dönüşmüş hali olan bu şehirde hayatın dolu dolu yaşandığına tanıklık edin. Büyük şehirlere göre farklı bir karakteri olan Porto'da gösterişten uzak çekici bir kozmopolit yaşam tarzını bulacaksınız.
Porto’da Mutlaka Yapın!
- Fantastik roman serisi Harry Potter'a Porto'nun ilham olduğunu biliyor muydunuz? Bir dönem Porto'da yaşayan Harry Potter'ın yaratıcısı yazarı J.K. Rowling, şehrin büyüleyici kitapçısı Livraria Lello'dan ve Porto'da okuyan pelerinli üniforma giyen okul öğrencilerinden esinlenmiş. Livraria Lello'da kitap kokuları ve ahşap kokusu arasında büyülü bir yolculuğa çıkın.
- Buram buram tarih ve yaşanmışlık kokan Majestic Café’de geleneksel bir tatlı olan “pastel de nata” yiyin.
- 1961 yılından beri Douro Nehri'nde kullanılan Flor do Gás deniz taksisi ile yolculuğa çıkın. Her 15 dakikada bir kalkan ve Lordelo do Ouro ile Afurada bölgeleri arasında seferleri olan deniz taksiler sayesinde Arrábida köprüsünün ve nehrin güzel görüntülerine tanık olun.
- Douro nehrine ve şarap mahzenlerine bakan güzel bir tarihi ‘Jardim das Virtudes‘ bahçesine gidin. ‘Passeio das Virtudes’'ten günbatımını seyredin.
Singapur
Dünyadaki hiçbir şehre benzemeyen, farklı kültürlerin tek çatı altında birleştiği ve aynı zamanda farklılıklarını koruduğu kozmopolit bir merkez Singapur... dünyanın finans ve ticaret merkezleri arasında sivrilen, global şirketlerin varlığı ile birçok milletten insanı aynı sınırlar içerisinde barındırabilen canlı, ışıltılı, güçlü bir şehirden bahsediyoruz. Yeni ve eski mimarinin buluştuğu, Doğu ile Batı'nın iç içe yaşadığı Singapur yaşam kalitesi, Michelin yıldızlı restoranları, gösterişli mekânları, müzeleriyle lunapark gibi!
Singapur’da Mutlaka Yapın!
- Singapur’daki birçok açık hava mekânını keşfetmenin en eğlenceli yolu bisiklet kiralamak. Parkları ve bisiklet rotalarını birbirine bağlayan 150 km uzunluğunda geniş bir ağa sahip olan Singapur'da bisikletinize atlayıp daha az turistik olan Punggol Waterway Park, Lorong Halus Wetlands, Woodlands Waterfront Park ve Bishan-Ang Mo Kio Park'ı gezebilirsiniz.
- Singapur Nehri boyunca geçen sürat teknesi gezintisi, Singapur'un sudaki siluetine hayran olmak için ideal. Tabi, daha farklı ve sportif bir arayış içindeyseniz kano yaparak Singapur civarındaki adaları keşfedebilirsiniz.
- National Gallery ve National Museum'u gezdiyseniz, Singapur'un daha özellikli ve küçük müzelerini yakından tanıma zamanı! Vintage müzik kutuları koleksiyonundan oluşan Musical Box Museum, etkileyici dinozor iskeletlerini barındıran Lee Kong Chian Natural History Museum ilginizi çekecektir.
- Singapur şehir merkezinde sokak sanatına karşı hazırlıklı olun! Birçok heykel ve duvar resimleri sizi bekliyor.
Sydney, Avustralya
Dünyaca ünlü aktör Russel Crowe bir keresinde Sydney hakkında şöyle bir açıklama yapmıştı: "Sydney ile ilgili tüm güzel şeyler bedava: Gün ışığı ücretsiz, liman ücretsiz ve plajlar ücretsiz." İkonik kent manzaralarının kalbi olan Sydney bir yanda şehir hayatını sürdüren bir yanda sörf tahtasıyla dalgalarla dans ettiren bir kimliğe sahip. Her şeyi sunan ve sizi asla sıkmayan yaşam anlayışıyla git gide popülerliğini arttırıyor.
Sydney’de Mutlaka Yapın!
- Sydney'in en imrenilen noktasında yükselen Opera Bar, Sydney Opera House'un alt katında! Elinizde bir kadeh içkiyle Opera House, Sydney Harbour Bridge manzarası ile birlikte şehrin muhteşem siluetini doyasıya seyredin.
- 200 hektarlık dev bir alana yayılan Centennial Parklands göletler, oyun alanları ve bahçelerden oluşuyor. Sydney’in zengin kuş yaşamını tanımak için de harika bir yer olan parklar bölgesinde Queens Park Shed'de leziz bir kahvaltıyla güne başlayıp bu yemyeşil alanları keşfe çıkın.
- Mona Vale Plajı'nın kuzey ucuna yakın bir noktada yer alan Mona Vale kaya havuzuna gün doğumunda gidin. Harika bir manzarası eşliğinde yüzerken yeni günü karşılayın.
- Her yıl Ocak ayında düzenlenen ve yaklaşık 20 gün süren Sydney Festivali’ne katılın. Tiyatro, dans, müzik, görsel sanatlar ve ilham veren konuşmalarla dolu festival Sydney'de yaza merhaba demenin en keyifli yolu.
Toronto
Kuzey Amerika'daki en büyük şehirlerden biri olmasına rağmen karmaşadan uzak, düzenli hayatıyla sizi yormayan bir iklimi var Toronto'nun. Enerjisi, canlı sokak kültürü ve kokteylleriyle ünlü barlarıyla bizim için yükselişini hak eden destinasyonlar arasında! Kentsel dönüşüm projeleri ile sanayi bölgelerini karakter sahibi semtlere dönüştüren şehirde iddialı yemek durakları, yenilikçi mekanlar hız kesmiyor. Uzun zamandır dünyanın en yaşanabilir şehirlerinden biri olarak kabul edilen Toronto modern ve karakterli şehir nasıl olunur tüm dünyaya gösteriyor.
Toronto’da Mutlaka Yapın!
- Kuzey'in Hollywood'u olarak anılan Toronto'da Broadway stili gösterileri Ed Mirvish Theatre'da bulabilirsiniz.
- Ontario Gölü'nün kıyılarını kapsayan Toronto'nun kıyılarında yürüyüş yapmak bir ritüel. Harbourfront Centre çevresinde vakit geçirmeyi ihmal etmeyin. İkonik feribotlarla Toronto Adaları'na yolculuk yapmanın da bir şehir geleneği olduğunu ekleyelim.
- Yaklaşık 10 farklı bloğa yayılan giyimden restorana kadar her ihtiyaca cevap veren Kensington Market çok kültürlü bir mahalle yapısını tezgâhlara yansıtıyor. Kensington Market, Toronto'nun vazgeçilmezlerinden.
- Öğleden sonra bir mola için harika bir nokta olan Bar Raval aslında tüm gün açık ve günün her saati sizi ağırlamaya hazır. Barcelona stili tapas bar olan mekanda leziz atıştırmalıklar ve içki seçenekleri sizi bekliyor.