İspanya'nın başkenti Madrid sanat, kültür, tarih, gurme, eğlence, doğa ve spor arayan herkesi kendi çemberine almayı başarıyor. Müzeleri, asırlık binaları, sokak ve fine dining lezzet adresleri, sabaha kadar süren eğlence hayatı, parkları ve hem futbolun hem de basketbolun en ateşli takımlarıyla baştan çıkartan bir şehir. Bu kez, yalnızca Madrid'e gitmek için değil; Final Four'da Madrid'e gitmek için cazip nedenleri yazıyoruz. Avrupa basketbolunun en üst ligi olan Euroleague Final Four bu yıl Madrid'de oynanacak. THY Avrupa Ligi'nde bu sene finale kalan dört basketbol takımı da belli oldu. Fenerbahçe Ülker, CSKA Moskova, Real Madrid ve Olympiakos 15-17 Mayıs 2015 tarihleri arasında Final Four organizasyonunda mücadele edecek. Fenerbahçe Ülker'in ilk rakibi ise Real Madrid. Bu heyecanlı mücadelenin ve Madrid şehrinin tadını çıkarmak için şimdiden seyahat programınızı hazırlayın deriz!
1- El Palacio Real de Madrid
İspanya Kralının resmi konutu olan El Palacio Real de Madrid ilk olarak 18.yüzyılda devlet törenleri ve resmi ziyafetler için kullanılıyormuş. Altın ve gümüşle işlenmiş görkemli sarayın içerisi de bir o kadar ihtişamlı. Sarayın dekoru kadar Kraliyet Koleksiyonu'nda yer alan Caravaggio, Velázquez ve Goya'nın tabloları, atnika mobilyalar ve heykeller de insanı kendilerine hayran bıraktırıyor.
2- La Gran Via
Madrid'in en popüler caddesi olan La Gran Via şehrin hem alışveriş hem eğlence hem de gece hayatı için vazgeçilmez. New York Broadway'in İspanyol versiyonuna benzetilen La Gran Via'da şehrin önemli operaları Teatro Campac Gran Via ve Teatro Lara da yer alıyor. Yolun iki tarafında gözlerinize hitap eden mimari yapılar ise Art Deco, Art Nouveau ve Romanesk stillerin en güzel örnekleri.
3- Museo Nacional Centro de Arte Reina Sofía
Madrid'e gelindiğinde, yapılacaklar listesinin başında yer alan Museo Nacional Centro de Arte Reina Sofía, İspanya'nın en önemli sanat müzelerinden biri. Dünyaca ünlü sanatçıların eserlerinin sergilendiği müze, Picasso'nun ünlü tablosu Guernica'nın da ev sahibi. Müzedeki diğer başyapıtlar arasında Juan Gris, Joan Miró, Max Ernst veSalvador Dali'nin çalışmaları var. Müzenin sürekli koleksiyonları üç bölüme ayrılıyor. İlki 100-45 yıllarını kapsayan "20.Yüzyılın İstilası: Ütopyalar ve Çatışmalar", ikincisi 1945-68 yıllarını anlatan "Savaş Bitti Mi? Bölünmüş Dünyada Sanat"; sonuncusu ise 1962-82 yıllarına ışık tutan "İsyandan Postmodernizme" koleksiyonları.
4- Museo Nacional del Prado
Yalnızca İspanya'nın değil dünyanın da en prestijli sanat müzeleri arasında yer alan Prado Müzesi, bir Madrid gezisinin olmazsa olmaz ziyareti. 19.yüzyıl başında inşa edilen müze binası mimari eser niteliğiyle size güzel bir başlangıç yaptırıyor. Krallık koleksiyonlarının toparlanmasıyla oluşan Prado Müzesi'nde bugün binlerce çizim ve baskı, madeni paralar da sergileniyor. Avrupalı ressamların tablolarıyla bilinen müze koleksiyonunda Diego Velázquez'den Goya'ya; Botticelli'den Van der Weyden'e kadar yıldızlar geçidi hakim.
5- Yemek ve Madrid
Başkent, her zaman hareketli, gece hayatıyla popüler, sanat müzeleriyle kültürün beşiği, alışverişten geri kalmıyor... Madrid birçok açıdan cazip bir destinasyon ama unutulmaması gereken bir özelliği de Avrupa'nın gurme duraklarından biri olması. Canınız geleneksel Madrid mutfağını da çekebilir, uluslararası mutfakları da. Madrid'de her damak tadına uygun bir yemek var, korkmayın! Bir çeşit sosis olan Chorizo’nun kızartması, patates kroket, İspanyol omleti denilen, yumurta, soğan ve patatesten yapılan tortilla ve sıcak bir domates sosu ile servis edilen bir tür patates kızartması olan "Patatas bravas", kuzu rosto "Cordero asado", rulo gofret "Barquillos" bu şehirde yemeniz gereken en özel lezzetler. Tabi ki tapas barları denemeyi asla unutmuyoruz!
6- Euroleague Final Four Heyecanı
Avrupa Basketbol Ligi’nde şampiyonluk mücadelesinin heyecanı her yıl tüm basketbol severleri kasıp kavuruyor. Ama bu yıl, Final Four ateşinin anlamı bizim için bir başka. Tam 14 yıl sonra Final Four’a kalan Türk takımı olan Fenerbahçe bu sene ülkemizi gururla temsil edecek. 15-17 Mayıs tarihlerinde Madrid’de düzenlenecek Final Four’da, Fenerbahçe Ülker Real Madrid karşısında finale yükselme mücadelesi verecek. Diğer iki takım ise CSKA Moskova ile Olympiakos. Bu heyecan kaçmaz!!
7- Mercado San Miguel
Madrid'in yemek cenneti Mercado San Miguel, günlük gastronomi arayışlarınıza cevap niteliğinde. Farklı restoran ve barlarıyla renklenen pazarın rengarenk ürünleri, tezgahları süsleyen yemekleri insanın iştahını kabartıyor. Geleneksel İspanyol mutfağı yemeklerini tam anlamıyla bir Madridli gibi yaşamak istiyorsanız burayı es geçmemek lazım.
8- Plaza Mayor
Tarihi 1577 yılına dayanan Palaza Mayor, Madrid'in ana meydanı. Bu meydanı bu kadar önemli kılan ise dikdörtgen şeklindeki binaları ve meydana bakan toplan 237 balkonu. Plaza Mayor'un kuzey tarafında belediye binası olan Casa la Panaderia'nın boyalı cephesi de mutlaka görülmeli.
9- Real Madrid
Her ne kadar bir spor kulübü olsa da biz onu Futbol şubesiyle tanıdık, sevdik hatta fanatiği olduk. La Liga’nın süperstarı, gündemi belirleyen futbol kulübü olan Real Madrid, Şampiyonlar Ligi’nde tüm futbolseverleri mest eden futboluyla Türk futboluna da önemli izler bırakıyor. Madrid’e gidip Santiago Bernabéu’da bir maç heyecanı yaşamadan dönmek olmaz.
10- Gece Hayatı
Madrid’in gündüzü kadar gecesi de hareketli! Yemek sonrası birkaç saat geçirmek için adım attığınız trendy barlarla başlayan gece turunuz bir gelenek haline gelmiş Flamenko şovlarıyla devam edebilir. Hızınızı alamazsanız kulüp tarzındaki gece kulüplerinden elektro, house müzik meraklılarına hitap eden kulüplerle devam edebilirsiniz. Gerçek anlamda sabahın ilk ışıklarına kadar devam eden Madrid gece hayatının bu kadar popüler olmasına şaşırmamak lazım!
